Rittwage, "Audi gözünde sadece iki halkayı vurgulasam da zihnimde dört halkanın da olması benim için önemliydi." diyor. Başka bir deyişle: Göz lambaya yerleştirildiğinde, gözbebeği Audi gözünün merkezine oturuyor ancak farın tüm açıklığı Audi logosunun uzunluğuna karşılık geliyor. Sonuç: iki dış alan, ek bir gündüz lambası ve eve dönme ve evden ayrılma fonksiyonları için alan sağlıyor.
Rittwage'nin yaklaşımı çok başarılı çünkü temel dairesel şekli paralel ışıklarda birleştirerek bir taşla iki kuş vuruyor. İlk olarak, son rötuşları eklemek söz konusu olduğunda, tasarımın esnekliği girintilerin, farklı kalıpların ve özel detayların kullanılmasına olanak tanır. Bu, sportif bir araç için, örneğin kompakt sınıf bir araçtan belirgin bir şekilde farklı bir hava veren, özel bir tarzın geliştirilmesine olanak tanır. Audi halkalarının kesişim noktası yatay düzlemde yukarı doğru konumlandırıldığında, göz daha yuvarlak ve rahat bir görünüme sahip oluyor. Halkaların kıvrımlarını düzleştirerek veya kesişme noktasını daha eğik hale getirerek daha odaklanmış bir bakış yaratıyor. Bazen gözbebeği biraz daha büyük, bazen biraz daha küçüktür. İkinci olarak, gözler bir Audi'nin uzaktan bile tanınmasını sağlar. Lukas Rittwage bunu şu şekilde özetliyor: “Çünkü her şey, Singleframe ızgara ve araç oranlarının büyülü dansıyla birlikte simetrik farların dışarıya verdiği izlenime bağlıdır. Bir aracın karakterini vurgulamak ve ona bir kimlik vermek için her zaman aydınlatma tasarımını kullanırız.”