Ara sıra konfor alanımızdan çıkmalıyız | Audi Türkiye
Audi Türkiye Sürdürülebilirlik
“Ara sıra konfor alanımızdan çıkmalıyız”

“Ara sıra konfor alanımızdan çıkmalıyız”

"Konfor bölgemizin dışına çıkmalıyız'' Sebastian Copeland iklimin korunması için kampanya yürütüyor. Araba kullanmak onun için bir çelişki değil.

Metin: Patrick Morda – Fotoğraf: Robert Fischer Okuma süresi: 6 min.

Sebastian Copeland taking ski equipment out of the luggage compartment of his Audi.Sebastian Copeland taking ski equipment out of the luggage compartment of his Audi.

Sebastian Copeland bir anda karlı Perlacher Ormanı’nda gözden kayboluyor. Bitki örtüsünün içinde 58 yaşındaki Copeland’in sarı ceketini ayırt etmek biraz zaman alıyor. Copeland, havadan ve mevsimden bağımsız olarak ormanda saatlerce vakit geçiriyor. Ancak şu anda kendisi, bir sonraki Güney Kutbu seyahati için hazırlanırken kır kayakları ile karlı tepeleri aşıyor.

İklim analisti olan Sebastian Copeland, diğer alanların yanında jeoloji ve buzul bilimi üzerine eğitim gördü. Kendisi aynı zamanda bir fotoğrafçı, yazar ve kutup kaşifi; ve kendisine rahatlıkla bir maceraperest diyebiliriz, misyonu olan bir maceraperest: Kendisi yirmi beş yıldır iklim koruma kampanyaları düzenliyor. Kendisi yürüyerek Grönland'ı ve Antarktika’yı geçerek coğrafi Kuzey Kutbuna ulaştı. “Doğanın bir sesi var. Bu sesi duymak için doğanın dilinden anlamanız gerekir.”

Sebastian Copeland skiing through the woods.Sebastian Copeland skiing through the woods.
Portrait of Sebastian Copeland.Portrait of Sebastian Copeland.

Yolda yaşadığı deneyimleri kayıt altına almak için kamerasını kullanıyor. “Fotoğraflarım doğanın sesini insanların duygularına dönüştürmeme yardımcı olan araçlar” diye belirtiyor. “Hepimiz verileri ve modelleri okuyabilen ve yorumlayabilen bilim insanları değiliz, yalnızca bazılarımız görme şansına eriştiğim yerlerin bazılarını görme ayrıcalığına sahip olabiliyor.” İşte bu nedenle, birçoğu uluslararası ödüllere layık görülen Sebastian Copeland’in yolculuklarıyla ilgili belgeseller çekildi ve kitaplar yazıldı. Kaşif, konferanslar ve sergilerle deneyimlerini paylaşarak toplumun uzak enlemlere erişebilmesini sağlıyor. “Resimlerde kendini açığa vuran doğanın inanılmaz güzelliği, geniş kitlelerin önce kalplerine, daha sonra zihinlerine ulaşarak bir eylem planına dönüşmeli.”

Copeland’in bazı fotoğrafları, 2021 ve 2022 yıllarında, sürdürülebilir yaşam tarzı fikirlerini desteklemeyi amaçlayan Greentech Festivali’ndeki Audi stantlarında da sergilenmişti. Copeland geçtiğimiz iki yıl boyunca Audi ile iş birliği içindeydi, ancak ona göre “sürdürülebilirlik” oldukça yetersiz bir ifade. “Bu ifade moda oldu. Bana göre sürdürülebilirlik kelimesini güncelleme zamanımız geldi. Güzel bir ifade olsa da artık yeterli değil. Daha doğrusu, kelimeler yerine sistemin tamamını düzeltmemiz gerekiyor.”

Portrait of Sebastian Copeland in his Audi e-tron.Portrait of Sebastian Copeland in his Audi e-tron.

Bunu her zaman hatırlamalısınız diyor. Münih ormanlarındaki eğitim turlarından sonra ekipmanlarını mavi Audi e-tron Sportback aracına yerleştirirken, “Ara sıra”, diyor “konfor alanımızdan çıkmalı, kendi gerçekliğimizin dışına çıkmalıyız. Çünkü, gezegenimizdeki bilinen 8,7 milyon türü etkileyen bu gerçeklik çok önemli. Bağlantı, algıları dönüştürür. Ancak doğayla bağlantı kurmak için uzak ve zorlu yerleri ziyaret etmenize gerek yok. Parkta yürümek de iyi bir başlangıç.” diyor.



Audi e-tron S Sportback:kWh/100 km cinsinden güç tüketimi ortalama: 26,0–24,6 (NEDC) | 28,1–25,7 (WLTP)g/km cinsinden CO₂ emisyonları ortalama: 0
Seçilen aracın donanımına bağlı olarak aralıklarla birlikte yakıt/güç tüketimi ve CO₂ emisyonları hakkında bilgiler.

Çocuklarım muhtemelen elektrikli olmayan araçların sesini hatırlamıyor olacak. Bu gerçekten enteresan bir düşünce.

Sebastian Copeland

Close-up of Copeland’s hands while driving his car.Close-up of Copeland’s hands while driving his car.
Front view of Copeland’s Audi e-tron as he is driving into his garage.Front view of Copeland’s Audi e-tron as he is driving into his garage.

Ancak Copeland’e göre ulaşım konusu feragat etmekle ilgili değil, sorumlu davranmakla ilgili. “Tarihe baktığımızda karbon molekülleri, ömrümüzü uzatan, yaşam kalitemizi ve bilgi seviyemizi artıran, mühendislik becerilerimizi geliştiren bir ilerleme sağladı. Bu moleküller olmadan muhtemelen penisilin gibi bir ilacımız da olmazdı.” Burada konu Taş Devrine gitmek değil, geçmişimizden dersler çıkararak gelecekte hatalar yapmaktan kaçınmak. İki çocuğu muhtemelen elektrikli olmayan araçların sesini hatırlamıyor olacak. Audi e-tron aracını garajının duvarındaki elektrik prizine bağlarken “Ve bu” diyor “heyecan ve motivasyon verici bir düşünce, öyle değil mi?”

Copeland connecting his Audi e-tron to the wall box in his garage.Copeland connecting his Audi e-tron to the wall box in his garage.
Close-up of the charging socket of the Audi e-tron.Close-up of the charging socket of the Audi e-tron.

“Harika mühendisliği herkese tanıtmamız gerekiyor”

Sebastian Copeland kendisini bir pazarlamacı, markasını da doğa olarak görüyor. Ona göre elektrikli ulaşım, en kısa sürede ulaşmamız gereken hedeflerden biri olan karbon emisyonlarını azaltma hedefine ulaşmamız için çok önemli bir teknoloji.

Sebastian Copeland’e elektrikli mobilite ile ilgili sorduğumuz üç soru

Bu kapsamda elektrikli mobiliteyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Elektrikli mobilite, düşük etkili bir ulaşım sektörüne geçiş için kusursuz bir araç. Mobilite ile ilgili atılması gereken son adım olacağını düşünmüyorum, geçiş öncesinde daha fazla optimize edilmesi gerekiyor. Ve kaybedecek vaktimiz yok.

Size göre şu anda gelişim hangi seviyede?
Gerçekten dikkate değer bir gelişim oldu. Birkaç yıl önce Münih’te elektrikli araçlara ayrılmış bir park alanı bulmakta zorlanmazdım. Ancak artık bu hiç kolay değil. Gezegenimizi yenilemek için yeterince çaba gösteriyor muyuz? Muhtemelen göstermiyoruz, ancak ulaşmamız gereken noktaya gitmemize yardımcı olan harika mühendisliği herkese tanıtmamız gerekiyor.

Peki araç kullanmak bir çelişki değil mi?
Araç kullanmamak her zaman çözüm değil diyebilirim. Çok sayıda insan araçlara bağımlı. Bana göre bu konu yasaklar yerine tutumlarla ilgili. Sık sık bisiklete biniyorum. Ancak bazı durumlarda aracım zamandan tasarruf sağlıyor. Ve benim için zaman değerli bir varlık. Ancak araç kullanacaksam bu kullanımın kısa vadeli etkisi minimum düzeyde olmalı.