Eski partnerleri NSU ile birlikte "Dört Halka" mensubu tüm şirketlerde çeşitli derinlik ve dinamikte Birinci Dünya Savaşı'ndan da önceye giden bir motor sporları geleneği vardır.
Motor sporları savaşlar arasındaki dönemde kitlelerin ilgisini çeken en önemli etkinliklerden biriydi. "Tilki avlarından" rallilere kadar çeşitli kulüp etkinlikleri de birçok izleyiciyi çekiyordu, fakat en üst sınıftaki etkinlikler yine de en çok kalabalığı çekenlerdi.
Audi markasının 1965'teki yeniden doğuşu ve Auto Union'un NSU ile birleşmesi motor sporlarının önemini daha da arttırdı. 1973'te yarış sürücülerine oldukça iddialı bir model olan Audi 80 GT veriliyordu.
Rallilerden çekildikten sonra Audi pist yarışlarına döndü. 1988'de Audi 200 ile Amerikan TransAm yarışlarına girdi. On yarış sonra, şampiyonluk kolayca Audi'nin oldu.